İngilizce Filler ve Anlamları
İngilizce öğrenirken, kelime-kelime öğrenmek yerine, birlikte anlam ifade eden yapıları bütün olarak öğrenmek kalıcılığı artırmaktadır. Bizimde bu yazıdaki amacımız, fiilleri ve bu fiillerin hangi durumlarla hangi anlamları vereceğini kavratarak öğrenmenizi sağlamak. Aşağıda İngilizcede sık kullanılan bazı fiilleri ve anlamlarını veriyoruz.
apply for | a new job in Canada |
kanada'da yeni bir işe baş vurmak | |
beat | someone at tennis |
teniste birisini yenmek | |
borrow | $20 from someone |
birinden 20 dolar borç almak | |
discover | a new planet |
yeni bir gezegen keşfetmek | |
dive | into the swimming pool |
havuza dalmak | |
dry | yourself with a towel |
havlu ile kurulanmak | |
fasten | your setabelt before the plane takes off |
uçak kalkmadan once kemerini bağlamak | |
grow | tomatoes in the greenhouse |
serada domates yetiştirmek | |
hire | a car for the weekend |
hafta sonu için araba kiralamak | |
hit | your finger with a hammer |
çekiçle parmağına vurmak | |
hurry | to catch the last bus home |
son otobüsü yakalamak için acele etmek | |
lie | in the bed until 10.30 |
10.30'a kadar yatakta yatmak | |
marry | for love |
aşk için evlenmek | |
owe | someone money |
birisine borçlu olmak | |
postpone | the meeting because of illness |
hastalıktan dolayı toplantıyı iptal etmek | |
pronounce the word correctly | |
kelimeyi doğru telaffuz etmek | |
escape | from prison |
hapishaneden kaçmak | |
invite | all your friends for dinner |
tüm arkadaşlarını akşam yemeğine davet et | |
offer | someone $2000 for their car |
birisinin arabasına 2000 dolar teklif yapmak | |
practise | the piano for two hours a day |
günde 2 saat piyano çalmak | |
punish | the child for being naughty |
çocuğa yaramazlık yaptığından vurmak | |
renew | your passport before you go abroad |
yurtdışına çıkmadan pasaportunu yenilemek | |
return | from holiday with a suntan |
bronz bir ten ile tatilden geri dönmek | |
shiver | from the cold |
soğuktan titremek | |
solve | a difficult problem |
zor bir problemi çözmek | |
spend | the weekend in Paris |
haftasonunu pariste geçirmek | |
taste | the soup to see if it needs more salt |
çorbanın tuza ihtiyacı olup olmadığı için tatmak | |
translate | the book into Russian |
kitabı Rusçaya tercüme etmek | |
unpack | a suitcase |
bavulu boşaltmak | |
wash up | after a meal |
yemekten sonra bulaşık yıkamak | |
weigh | over 75 kilos |
75 kilodan fazla gelmek | |
wave | goodbye to your friends at the station |
istasyonda arkadaşlarına hoşçakal demek |