İngilizce Sıfatlar ve Zıt Anlamları
Bu yazımızda, İngilizcede çok kullanılan bazı sıfatarı ve bu sıfatlara zıt anlamlı olan sıfatları göreceğiz.
Sıfat | Türkçesi | Zıt Anlamlısı | Türkçesi |
beautiful | güzel | ugly | çirkin |
easy | kolay | difficult | zor |
wide | geniş | narrow | dar |
fat | şişman | thin | zayıf |
fast | hızlı | slow | yavaş |
tall | uzun | short | kısa |
light | aydınlık | dark | karanlık |
strong | güçlü | weak | zayıf |
young | genç | old | yaşlı |
clean | temiz | dirty | kirli |
happy | mutlu | unhappy/sad | üzgün |
sharp | keskin | blunt | körelmiş |
rough | pürüzlü | smooth | düzgün |
open | açık | closed/shut | kapalı |
old | eski | new | yeni |
wet | ıslak | dry | kuru |
high | yüksek | low | alçak |
big, large | büyük | small | küçük |
full | dolu | empty | boş |
hard | sert | soft | yumuşak |
cheap | ucuz | expensive/dear | pahalı |
Aşağıdaki örnek cümlelerde koyu harflerle yazılmış sıfatlar, birbirinin zıt anlamlılarıdır.
- Nothing seems to fit me these days! This dress is too tight and the other one's too loose. (sıkı-dar)
- The swimming pool is deep at this end but shallow at the other. (derin-sığ)
- Most of today's tame animals were once wild. (evcil - vahşi)
- Peter Pan is an imaginary character, I tell you! He is not real. (hayali-gerçek)
- I want the names of everyone who was present at the meeting and everyone who was absent. (mevcut-yok)
- It is nice to have a quiet weekend after a week of noisy parties. (sessiz-gürültülü)
- He asked me if I was married or single. (evli-bekar)
- Is there a big difference between amateur and professional boxing? (amatör-profesyonel)
- Are Scottish people supposed to be generous or mean. (cömert-cimri)
- This loaf is stale. I'd better go out and buy a fresh one. (bayat-taze)
İlgili Başlıklar