Sayılabilen ve Sayılamayan İsimler
Bu konumuzda sizlere ingilizcede sayılabilen ve sayılamayan isimleri açıklamaya çalışacağız.
İngilizce karşılığı: countable and uncountable nouns.
Sayılabilen İsimler
- I eat a banana every day.
- I like bananas.
Örnekten de anlaşılacağı gibi banana yani muz sayılabilen bir isimdir.
- Sayılabilen bir isim tekil(banana) ya da çoğul(bananas) olabilir.
- Sayabildiğimiz isimlere ingilizcede sayılabilen isimler denir. "one banana", "two bananas" şeklinde söyleriz.
Sayılabilen isimlere bir kaç örnek:
- There's a beach near here.
- Eva was singing a song.
- Have you got a ten-pound note?
- It wasn't your fault. It was an accident.
- There are no batteries in the radio.
- We haven't got enough cups.
Sayılamayan İsimler
- I eat rice every day.
- I like rice.
Pirinç, ingilizcede sayılamayan bir isimdir.
- Sayılamayan bir ismin tek formu vardur. O da tekil formdur.
- Sayamadığımız isimlere ingilizcede sayılamayan isimler denir. Bu isimleri "one rice", "two rice" şeklinde kullanamayız.
Sayılamayan isimlere bir kaç örnek:
- There's sand in my shoes.
- Ann was listening to music.
- Have you got any money?
- It wasn't your fault. It was a bad luck.
- There is no electricity in this house.
- We haven't got enough water.
- a / an, sayılabilen isimlerle birlikte kullanılabilir.
a beach a student an umbrella
- Tekil sayılabilen isimleri tek başına kullanamazsınız.
- I want a banana. ("I want banana" yanlış.)
- There's been an accident. ("There's been accident"yanlış.)
- Çoğul sayılabilen isimleri tek başlarına kullanabilirsiniz:
- I like bananas.
- Accidents can be prevented.
Normalde a/an sayılamayan isimlerle birlikte kullanılmaz. Bununla birlikte a....of şeklinde kullanılır:
a bowl of rice a drop of water
a piece of music a game of tennis
- Sayılamayan isimleri tek başlarına kullanabilirsiniz:
- I eat rice every day.
- There's blood on your shirt.
- Can you hear music?
Aşağıdaki tabloda sayılabilen ve sayılamayan isimlerle birlikte "several, a few, a little, a lot of, many, much" nasıl kullanılacağı anlatıldı:
sayılabilen |
sayılamayan |
|
several chairs |
Boş |
Several, sadece sayılabilen isimlerle |
a lot of chairs |
a lot of furniture |
A lot of hem sayılabilen hem de |
many chairs |
much furniture |
Many, sayılabilen isimlerle kullanılır. |
a few chairs |
a litte furniture |
A few, sayılabilen isimlerle kullanılır. A little sayılamayan isimlerle kullanılır. |
Çoğul sayılabilen isimlerle birlikte some ve any kullanılabiliriz:
- We sang some songs.
- Did you buy any apples?
- many ve few, çoğul sayılabilen isimlerle birlikte kullanılabilir.
- We didn't take many photographs.
- I have a few jobs to do.
- Sayılamayan isimlerle birlikte some ve any kullanılabilir.
- We listened to some music.
- Did you buy any apple juice.
- much ve little, sayılamayan isimlerle birlikte kullanılırlar.
- We didn't do much shopping.
- I have a little work to do.
Aşağıdaki örneklerde a/an kullanımını açıklamaya çalışalım:
- Jack goes everywhere by bike. He hasn't got a car.
Bu cümlede "car" sözcüğünden once "a" geldi. Çünkü car sayılabilen bir isimdir. Tekil olarak kullanıldığından "a" kullandık.
- Barbara was listening to music when arrived.
Bu cümlede "music" ismi, sayılamayan bir isim olduğundan öncesinden a/an kullanılmadı.
- We went to a very nice restaurant last weekend.
- I clean my teeth with toothbrush.
- I use a toothbrush to clean my teeth.
- Can you tell me if there's a bank near here?
- My brother works for an insurance company in London.
- I don't like violence.
- Can you smell paint?
- We need petrol. I hope we come to a petrol station soon.
- Philip has got an interview for a job tomorrow.
- I think volleyball is very a good game.
Aşağıdaki kelimeleri kullanarak cümleleri tamamladık. a/an kullanımını inceleyin.
accident biscuit blood coat electricity key letter music question sugar
- It wasn't your fault. It was an accident.
- Listen! Can you hear music?
- I couldn't get into the house because I didn't have a key.
- It's very warm today. Why are you wearing a coat?
- Do you take sugar in your coffee?
- Are you hungry? Would you like a biscuit with your coffee?
- Our lives would be very difficult without electricity.
- I didn't phone them. I wrote a letter instead.
- The heart pumps blood through the body.
- Excuse me, but can I ask you a question?