Loo Tuvalet Look after Idare etmek , Bakmak , Ilgilenmek , çekip çevirmek Look alike Benzemek Look at with the eye of Gözüyle bakmak Look at Bakmak , Seyretmek , Göz atmak , Gözden geçirmek Look carefully Dikkatle bakmak Look daggers at smb. Ters ters bakmak Look down on Küçük görmek , Küçümsemek , Hor görmek Look down one s nose at Küçük görmek , Hor görmek Look down Küçük görmek Look for Beklemek , Ummak , Aramak Look forward to Beklemek Look into Incelemek , Yoklamak Look like Benzemek Look on Gözüyle bakmak , Bakmak , Olarak görmek Look one s best Göz kamaştırmak Look out Bakmak , Dikkat etmek , Seçmek Look over Gözden geçirmek , Göz gezdirmek Look round Dolaşmak , Düşünüp taşınmak Look sharp Dikkat etmek Look small Utanmak Look through Incelemek , Bakmak , Gözden geçirmek Look to Güvenmek , Başvurmak , önem vermek , Bel bağlamak , Dikkat etmek Look up Düzelmek , Uğramak , Ziyaret etmek , Saygı duymak Look upon Bakmak , Olarak görmek Look with favour on Hoşgörmek , Hoş karşılamak Look Ummak , Görünmek , Görünüş , Bakmak , Bakma , Göstermek , Bakış , Nazar , Yüz ifadesi , ümit etmek Look-alike Aynı , Benzer Looker-on Seyirci Lookers-on Seyirciler Looking at Seyretme Looking glass Ayna Looking-glass Ayna Look-out Sorun , Beklenti , ümit , Gözcü , Gözetleme Lookout Gözcü , Gözetleme , Manzara Loom up Belli belirsiz görünmek , Karaltı gibi görünmek Loom Belli belirsiz görünmek , Karaltı gibi görünmek , Dokuma tezgâhı Loon Tembel , Ahmak , Işe yaramaz kimse , Dalgıçkuşu , Dalgıç kuşu Loony bin Akıl hastanesi , Tımarhane Loony Kaçık , Deli Loop Kavis , Ilmek , Ilmik , Iliklemek , Ilik , Dönme , Takla , Düğüm , Döngü (bilg.) , Düğümlemek , Spiral Loophole Kaçamak , Mazgal , Gözetleme deliği Loopholed Mazgallı Loose bowels Ishal Loose countenance Heyecanlanmak Loose flesh Zayıflamak Loose off at Parlamak Loose off Ateş etmek , Atmak , Ateşlemek Loose one s footing Tökezlemek , Ayağı kaymak Loose one s marbles Aklını kaçırmak Loose one s senses çıldırmak , Aklını kaçırmak Loose sight of Unutmak Loose Ahlaksız , Bol , Açık , Salıvermek , Serbest bırakmak , Yarım yamalak , Gevşek , Hafif , Serbest , Ateş etmek , Atmak , üstünkörü , Kabaca , Oynak , Ateşlemek , Bağlanmamış (saç) , Gevşek olarak , Gevşemiş Loose-jointed Esnek Loosen up Açılmak , Açmak , ısınmak , Gevşetmek Loosen Açılmak , Yumuşatmak , Açmak , çözülmek , çözmek , Gevşemek , Gevşetmek , Söktürmek Looseness Bolluk , Ishal , Düzensizlik , Kararsızlık , Gevşeklik , Serbestlik , Hafiflik Loosening Gevşeme Looser Başarısız kimse Loot Ganimet , Yağma , Vurgun , Talan , Yağmalamak Looter Vurguncu , çapulcu , Yağmacı Looting Yağma